Yarin bir aylı izni geldi geçti. Salı günü güle güle git dedik babamıza. Güle güle git ve sağ salim dön...
Yine ben ve küçük sevgililerim kaldık başbaşa.
Onlar okula ben de her sabah yaptığım gibi yürüyüşe çıkıyorum. Aldığım kiloların farkındaydım ama her pazartesi başladığım rejimler bir türlü hafta sonunu getiremiyordu.
Neyseki canözüm gitmeden önceki pazartesi sıkı hemde sımsıkı bir rejime başladım. Sizlerle geçen senelerde yazdığım şiirimi paylaşmak isterim.

REJİM VE BEN
Sabah kahvaltısında...
Bir dilim kepek ekmeği alınıyor
Tost makinasında bir güzel kızarıyor,
Üzerine margarin sürmezsem gücenir
İştahım kaçar, tükenir!
İncecik oldu nar gibi kızarınca,
Bir dilim daha aldım doymayınca.
Yumurtanın yarısını oğlum yiyor...
Öbür yarısını ''anne sen ye'' diyor.
Şu tam yağlı peynir de olmasa
Kuru kuru ekmekte safsata
Hiç tadı yok şu kepeğin,
Çikolata sürmeyince neyleyim!
Öğle yemeğini pas geçtim,
Oğlumun kremalı bisküvilerinden yedim
Kalori cetveline baktım 480 kilo kalori
Bir ev süpürsem yakarım geri.
Akşam yemeği mis gibi koktu,
Suyuna kepek ekmeği banmak farz oldu.
Yanında çok değil yarım tabak pilav,
Aman yarabbi! Açlık zor geçilen bir sınav.
Salatanın vur gözüne, gözüne...
Marul zayıflatır derler, gerisini düşünme.
Yemek sonrası bir kaç bardak şekersiz çay,
Yanında ki keklerden bana da düştü bir kaç pay.
Tamam gayrı, bundan sonra yemicem
Yatarken sade bir bardak ballı süt içicem.
Bugün ölçüyü biraz kaçırdım sanırım,
Eh artık! yarın sabah sıkı bir rejime başlarım.
Neyse bu sefer bozmadan ve kararlılıkla devam ediyorum bakalım. Ha gayret Newbahar :))
Haftalardan beri Levo'nun öğretmeninin başının etini yiyordum. Okulda açılan satranç kursuna oğluş sene başında gitmek istememişti çünkü hiç satranç bilmiyordu.
Abisi ve ben nihayet ona satranç öğretmeyi başardık. Büyük bir heves ve iştahla oynamaya başladı hatta internet üzerinden de oynuyor.
Hal böyle olunca öğretmenimize kursa katılması için rica ettim. Yarım dönem geçtiği için önce almak istemediler. Neyse gel git söyleye söyleye bugün kursa gitti Levo. (Laf aramızda beni bile mat ediyor:))
Geçen senelerde yazdığım Alzhemier Konulu şiirimi İstanbul Alzhemier ve Denizli Alzheimer derneklerine gönderdim. Şiirimi Denizli şubesi çok beğenmiş. Beni ayın 11'indeki etkinliklerine davet edip şiirimi konuklar karşısında okumamı rica ettiler.
Başta çok heyecanlandım ama bunu gerçekten yapmak istiyorum. Çünkü bu beni mutlu edecek bir olay.
Önemsenmek, sevilmek, dinlenmek ve en önemlisi gönüllere hitap edebilmek...
Bu hastalık hakkında daha çok insanı bilgilendirmek ve bu tür hastalara sabırla bakan ailelerine manevi destek olabilmek...
İşte ben bunu yapmak istiyorum.
Unutkansın son günlerde,
bana mı öyle geldi bilmem...
Sorduğumda cevap vermedin!
Nerelere gitmişti o aklın be ninem?
Akşamın telaşı düştü yüreğine
Oysa sabahtan hazırlanmıştı ya tüm yemekler
Sen doğramıştın soğanlarını, ben kavurmuştum.
Bak...Tencerede yemek hazır ya, yenmek için bekler
Unutkansın son günlerde,
Bana mı öyle geldi bilmem!...
Kirlilerini çıkarıp ipe asmışsın neden?
Yıkandı onlar dedin, hiç düşünmeden
''Ben küçükken'' diye kurduğun cümlelerin
Hep aklında o fakirlik günlerin
Neden ayaklarında ki çoraplar birer tek ninem?
Sana daha dün aldım ya yenisini tuhafiyeciden.
Unutkansın son günlerde,
Bana mı öyle geldi bilmem!..
Bak ocağı yine açık unutmuşsun,
Kipritleri dolaba saklamıştım bulmuşsun.
Neden böyle çocuk gibi davranırsın ninem
Elimden bir çare gelmez, ne iş bu bilemem.
Hadi şehre doktora gidiyoruz, hazırlan
Araba parasını dert etme sen, verdi bubam
Tamam ninecim, kümesteki tavuklara Aşa Teyze bakar
Öğlen oldumu, önlerine yemde atar.
Neden böyle telaşlı, telaşlı davranırsın
Bu unutkanlığını bilmem, oyun mu sanırsın.
Hadi ver elini, doktor bekliyor bizi.
Sen pek konuşma oldu mu, ben anlatırım derdini.
Bişeyim yok deme sakın, sadece küçük bir muayene
Korkma emi, uslu uslu yanımda bekle.
Doktor Bey, ninemin derdine bir çare...
Evde tek başına yaşayamaz bir halde.
Bu unutkanlıklarını anlatsam şaşarsınız,
Çocuk gibi peşindeyim görseniz, baka kalırsınız.
Doktor bey, neymiş bi deyiverin bu hastalık gari?
ALZHEİMER mi dediniz, o ne ola ki?
Yaşlılarda görünen unutkanlıksa sadece
Ben onu dert etmem, bakarım nineme.
Daha da kötüsü ne olabilir varsın unutsun yemeği
Ortada kibrit çakmak koymam ki, evi yaksın kendisi
Seni bile tanımaz, unutur dersiniz, ağzınızdan yel alsın
Her bi akrabayı unutsunda bir tek beni tanısın.
Herşeyi unutup, yemek falan yemez derler,
Kimileri çıkar gider kapıdan, bulunamaz yiterler.
Biçare kala kaldık ninemle başbaşa ne diyem?
Ben ninemin torunuydum önce, şimdi benim torunum ninem.
TÜM ALZHEİMER HASTALARINA VE ONLARA SABIRLA BAKAN AİLELERİNE İTHAF EDİYORUM.