.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE&HER TÜRK ASKER DOĞAR

19 Mart 2010 Cuma

EMANET (öykü)

           

          Aydınlık Kasabası’nın küçük otobüs terminali her zamanki gibi tenha günlerinden birini yaşıyordu. Tek bir yazıhanenin bulunduğu bu terminalde, sayısı hiç yok denecek kadar az olan yolcuların beklemesi için birde salon bulunmaktaydı. Salonun ortasına kurulu devasa sobanın etrafında, ilçeye gidecek minibüsü ve şehre gidecek şehirlerarası otobüsü bekleyen dört beş yolcu ısınmaktaydı.
           Salona açılan kapının gıcırdayan sesiyle, bekleyen yolcuların başları kapıya çevrildi ve tanıdık bakışlara selamlar eşlik etti.
          Yazıhaneye doğru ilerleyen bu yolcunun, yere sert ve vakur basan kara botları, ahşap zeminle birleştikçe, zemin adeta selam durmaktaydı.
Bu terminalden geçen yüzlerce askerden sadece biriydi Yavuz Teğmen.
          Kasabanın adına yakışırcasına Aydınlık ahalisi, vatan borcunu ödemek için sırası gelen evlatlarını, bu terminalden uğurlamış ve onlarcasını da erdikleri en yüce makam olan, şehitlik makamından sonra karşılamıştı.
          Yavuz Teğmen, iznini geçirdiği, memleketi olan bu küçük Karadeniz kasabasından, yağmurlu ve soğuk bir günde ayrılıyordu.
          Kasabaya çok sapa bir arazide bulunan evinden, ancak sabahın er vaktinde çıkmış, yaya olarak gelmişti. Neyse ki Aydınlık Kasabası’na gelişinden yarım saat sonra, beklediği otobüs geldi. Bavulunu otobüsün bagajına yerleştirdi ve boş olan koltuklardan birine oturdu. Diğer iki yolcusunu da alan otobüs, yaylana yaylana asfalt yola çıktı ve doğu iline doğru yol almaya başladı.
Sol tarafında Karadeniz’in hırçın dalgaları oynaşmaktaydı. Sağ tarafında ise yeşilin bin bir çeşit tonu yamaçları boyamaktaydı.
Uzun bir müddet göremeyeceği bu manzarayı seyrederken, elleri de dizlerinin üzerine koyduğu, kara kaplı defterin pürüzlü kapağı üzerinde geziniyordu.
Elini öpüp, helallik isterken, babaannesi bu defteri eline tutuşturmuş, gözü yaşlı bir halde;
‘’Bu emaneti al oğul ve iyi sakla’’ demişti. Ardından da ‘’canın sıkıldıkça okursun’’ demeyi ihmal etmemişti. Henüz canı sıkılmamıştı ama içinde el yazması karalamaların olduğu,
Amcasına ait bu defterin anlatacaklarını duymak için sabırsızlanıyordu.
Yolcular, yol arkadaşlarına sordukları, olağan yol sorularını bitirip sessizliğe daldıklarında,
Kara kaplı defterin dile gelme vakti başlamış oldu.


Sene – 1973 çay derme zamanı
Ağabeyime;
Bilirsin bizim oraları, ne yaz, ne kış sisi eksik olmaz. Sende sisli bir günde gitmiştin ya!
Kemençeyi dayım çalmıştı, horonlarda bütün sülale. Yayla çamurdu ama bundan kime ne?
Tıraşını aşağı mahalleden İdris Emmi yapmıştı.
Yüzünden aldığın sabun köpüğünü yüzüme sıvamıştın ya! Unutmadım hala kokusunu.
Akşamdan yorgunduk, lakin hepimizde ayrı bir gurur, hepimizde ayrı bir heyecan vardı.
Halam parmağına mor kınayı çalarken, annem sessiz sessiz ağlıyordu.
Bilirsin bizim oraları…
Her sisten sonra yağmur ıslatır doğayı. Sen yola düştüğünde yağmur yağıyordu ya!
Islanıyordu bedenimiz, ıslanıyordu yüreğimiz.
Aşağı sapaktan yola çıkmıştı tertiplerin, yol başında beklemekteydiler.
Magirus’un havalı kornası yankılanırken, sen el sallıyordun, bir yandan da ağlıyordun, görmedim sanma!
Bir annemin ağlaması, bir Magirus’un gürültülü bağırtısı!
Hiç unutmadım.
Senden önce, ben binmiştim ya otobüse! Dursun Emmim kızdı bana. ‘’Ula uşak, in lan aşağı’’ dedi.
Sanki Magirus onun malı mı? Sanma senin gidişine ağladım! Bir şoför koltuğuna oturamadım ya! Ona yandım.
Magirus, salına salına yayla yolunu arşınladı. Çok sürmedi kaybolması, sisler içinde, sis oldu.
Yağmur başladığında sisler dağılır ya ağabey! Baktım yola, tepeyi koşar adımlarla çıkarak.
Yolda ne tertiplerin vardı! Ne Magirus ağabey!
Aahh! Son bir kez görebilseydim seni.
Bilirsin, çay derme zamanı geldi mi, evlerde kimse bulunmaz. Jandarma başçavuşta, üşenmemiş gelmiş yanımıza. Çay rengine karışmış, alalı kamuflajı.
Zor tanıdı babam. Önce sen sandı, elinde ki makası attığı gibi yanına vardı. Yanında ki asker ağabeyler, bakmadılar babama. Jandarma başçavuşta gözlerini kaçırdı. Hiç konuşmadılar ağabey! Anladı babam, kara haber geldiğini.
Bilirsin, bizim oralarda, şehit evlerine al bayraklar asılır. Bir seni uğurlarken asmıştık bayrağı, bir sen döndüğünde ağabey.
Bizim bayrağı, muhtar emmi vermişti. Biraz solukçaydı ama babam ‘’ziyanı yok’’ dedi.
Senin üzerindeki bayrak kocamandı ağabey. Bir bizim evde ki bayrağa baktım, bir senin üzerindekine.
Kıskandım, ne diyeyim? ‘’Keşke bu bayrak benim olaydı’’ diye.
Sonra, alay komutanı dediler, omuzları yıldızlı, gözü yaşlı askere. Zaten, bir onda vardı yıldız, birde senin bayrağında ağabey. O omuzları yıldızlı amca mı seni çok seviyordu ağabey? Tabutundaki bayrağı bana verdi, ben sevine sevine döndüm eve.
Yine, sis var buralarda ağabey…
Babam, senin bayrağını astı dama. Sordum ‘’neden’’ diye! Hamit ağabeyim askere gidecek diyeymiş.
Ben askere giderken de babam, bu bayrağı asar mı ha! Ağabey, asar mı?
Senin dönüşündeki gibi bedenimi sarar mı?


            Kara kaplı defterin anlatacakları bittiğinde gece, çoktan yönünü gündüze çevirmişti. Yüzü, pencereye dönük olduğu halde Yavuz Teğmen akan gözyaşlarını, beyaz mendiliyle sildi.
          Hem hiç görmediği büyük amcasını, hem de bu satırları henüz daha sekiz yaşında iken yazan küçük amcasını düşündü. Her ikisi de şehitlik makamında yerlerini almışlardı.
Küçük amcasının, bu satırları yazdıktan on iki yıl sonra, aynı terminalden, onun şimdi gittiği doğu iline gidişini düşündü.
Cebinden çıkardığı kalem, amcasının sorduğu soruya, cevabını yazıyordu…

Sene – 1995
Amcama;
Bilirsin bizim oraları…
Yaz kış sisi eksik olmaz. Sende sisli bir günde gitmiştin ya!
Recep Amca’mdan yadigâr al bayrakla uğurladık seni.
Babam, öpe koklaya al bayrağı senin tabutunun üzerine serdi.



24 yorum:

  1. Merhaba Newbahar, güzel bir anlatıydı. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.

    Esen Kalın.

    YanıtlaSil
  2. Niye ağlattın ki şimdi beni.... Çok güzel, çok duygulu yazmışsın... Magirus gözlemin de harikaydı bu arada.... Eline, yüreğine sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Profesyonel bir roman yazarından aşağı kalmayacak kadar ustaca yazılmış bana göre... Tasvirlerin güzelliği, anlatımın akıcılığı vs. Tek kelimeyle harika... Ne diyeyim, kalemine sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel ve etkileyiciydi...
    Yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Bizim yazılası tarihimiz var.Böylesine yazılası.Kenarda köşede bırakılmış tarihimiz.
    Bu parmaklar çoğalsın,saygı duyulası parmaklar ve kalemler.Çoğalsın da geleceğe,bugün yaşananları aktarsın.Körelip kalmasın,duygular,acılar.
    Bayraklar dalgalansın üstümüzde.
    Gönlünüze sağlık.
    Harika olmuş
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Efendim, merhabalar.

    "Emanet" isimli öykünüzü okudum. Eski blogcular olmamız sebebiyle, bu öykü bana yabancı gelmedi.

    Çok güzel bir anlatımdı. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Öykünüz nezdinde tüm şehitlerimize Yüce Allah'tan rahmetiyle muamele eylemesini niyaz ediyorum.

    Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  7. O kadar akıcı yazmışsın ki,bir an kendimi kitap kokularının içinde buldum.Senin kaleminden çıkan harika bir öykü daha...
    Ne diyeyim;
    Çok güzeldi...

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel bir o kadar da duygulu tüylerimi diken diken eden bir öykü. Yüreğine sağlık.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  9. Her satırında biraz daha duygulanarak okudum öykünüzü. Etkilenmemek, duygulanmamak mümkün değil. Ama ayrıca bu anlamlı hikâyeyi aktaran üslup, sağlamlığı ve sadeliğiyla mükemmeldi.
    Yazan ellerinize sağlık.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  10. SEvgili Newbahar şiirlerindeki ustalık öykü dilinde de mevcut. Kalemine sağlık!

    YanıtlaSil
  11. sevgili newbahar güzel sade bir anlatım hele o tasvirler arkadaşım yüreğine sağlık. Dilerim bundan sonra geleceğimiz çocuklarımıza güzellikleri dostlukları anlatırız sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  12. Bu margirüs beni çok yakıyor,evet yakıyor,bin kerede okusam hep yakacak,ve sen sevgili bahar hep bizleri ağlatacaksın.

    Yüreğin ve kalemin daim olsun eski dost,iyiki varsın.

    Selamlar sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. Newbahar bu kelimeleri bu kadar ustaca yanyana getirmek sana ne çok yakışıyor.okumaya doyulmuyorki...emeğine sağlık...

    YanıtlaSil
  14. Merhaba güzel yürekli newbahar'ım,
    Sana da tufan'a olduğu gibi bir selam çakıp Gökçedeniz - arzu'nun sayfasında yaptığın yorumda, hakkımda yazdığın o güzel satırların için özel olarak teşekkür etmeye gelmiştim..
    Aşina olduğum yazını ilk kez okuyor gibi yeniden okudum.. Bir gün senin de kitaplarının basılacağını ve imza gününde beni yadedeceğini biliyorum.. O günü göremeyeceğimi de..
    Ve, benim oralarda olduğumu senin hissedeceğini de biliyorum sevgili newbahar.. Hiç aklından çıkarma.. Sen ziyan olmaması gereken bir yeteneksin.

    YanıtlaSil
  15. Çok güzeldi çok beğendim gerçekten. Yüreğinize sağlık denilecek yegane bir yazı olmuş.

    Buluşma çok güzeldi, öylesi güzel yürekli insanlarla bir arada olmak ne iyi, keşke sizde gelebilseniz.

    Recep beyin blog adı değişmiş ne eskisine ne yenisine ulaşamıyorum, siz ulaşabiliyormusunuz?

    YanıtlaSil
  16. Dün büyük bir hata yaparak GOOGLE'de ki fazladan açtığım e_mail hesap gruplarını silerken sehven recepaltun55@gmail.com'a bağlı 13 bloğumla birlikte hesabımı uçurdum. Kısacası Herşey uçtu, blog sistemim silindi. Dünden beri yeni bir hesap alıp, yeni bir blog oluşturdum. Bu yeni hesabımla ilgili ulaşabildiğim tüm blogger arkadaşların izleme gruplarına kaydoldum.
    yeni mail hesabım: altunreco@gmail.com ve yeni blog sayfa adresim : http://altunrecep.blogspot.com oldu.

    Arkadaşlarımı yeniden bloğumda tek tek oluşturmaya çalışıyorum.

    Görüşmek üzere hoşçakalın.

    YanıtlaSil
  17. Efendim, merhabalar;
    GOOGLE’de birden fazla elektronik hesabım vardı. Kullanmadığım hesapları ve bu hesaplara bağlı diğer ürünleri silmek istediğim de, yanlışlıkla 13 bloğumun da bağlı bulunduğu recepaltun55@gmail hesabını silince, hesabımla birlikte tüm bloglarımda silindi. Bu geri alınamaz işlemden dolayı, arkadaşlarımın yazmış oldukları o değerli ve güzel yorumlarla birlikte zaman da silinmiş oldu.
    Blogla birlikte o güzel ve değerli yorumları silindiği için, tüm blogcu arkadaşlarımdan özür dilerim.

    Yeni e_mail hesabım: altunreco@gmail.com
    Yeni blog adresim: http://altunrecep.blogspot.com
    Desteğiniz için teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  18. Boğazım düğüm ,düğüm göz yaşlarım söz dinlemiyor resmen alabora olmuş bir gemi gibiyim dağıldım,ağlamaktan kör olucam bu gidişle Ne çok yürek yandı yanmakta öyle anlamlı ki ne söylesem hafif kalacak... Sevgili arkadaşım kalemine kuvvet ve yüreğin dert görmesin sevgi ve selamlar canım

    YanıtlaSil
  19. Ah Newbahar'ım ah, sen yazmışsın ama yazmak ne kelime resmen kalemin çağlamış, yüreğin sayfalarda yankılanıyor. Öyle anlamlı ve duygulu ki; okudum bir süre donuverdim öykünün karşısında.. Okudum, okudukça şehidimin örtüsünün rengine bulandı gözlerim. Ağlattın beni sisli dağların meleği...

    Sevgiler arkadaşım, sevgiler güzel yüreklim...

    YanıtlaSil
  20. Bloglarımı çökerttikten sonra ilgi ve desteğini esirgemeyen tüm blogger arkadaşlarımla birlikte, bana ulaşabilen;
    Nurgülün Dünyası, Newbahar, İlkyaz, Ege, Onuncu Köyün Adamı, Sabahattin Gencal, Ramazan Işık, Sözün Özü, Siyah kelebek, Fatih Cüce, Şanslı, Keskinli İkizlerin Annesi, Derkenar, Ebruli, Kedi Tasması, Laguer90, Sufi Saja, Muratoloji, Ece ve Kiana arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ederim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  21. Blogger arkadaşlarımın dikkatine arz ederim:

    “Değirmenden Mektup Var!” isimli bloğumun URL adresi: http://degirmenim.blogspot.com olarak değişmiştir.

    Recep Altun (Değirmenci Dayı): altunreco@hotmail.com

    YanıtlaSil
  22. SEVGİLİ NEWBAHAR MERHABA. BLOGUMA ARA ARA UĞRAMAN VE YAPTIĞIN YORUMLAR BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR yORUMLARINIZA ANINDA CEVAP YAZAMIYORUM NE OLUR BENİ AF EDİN. iLK FIRSATTA GELİP SİZE BİR MERHABA DEMEK İSTEDİM. GÜZEL YORUMLARINIZ BLOGUMA DEĞER KATIYOR. çOK TEŞEKKÜR EDERİM

    SAYGILARIMLA.

    YanıtlaSil
  23. Merhaba Newbahar, bloğunuzdaki izleyiciler grubundan kendimi çıkarttım. Sakın yanlış anlamayın. Bir müddet bunun öyle olması gerekiyor. Bir de Kiana'nın bloğuna eklemiştim, oradan da çıkarttım.

    Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  24. Merhabalar Newbahar, bugün bağlantılarda bir dert var, biraz önceki yorumu size gönderebilmem için en az 5 dakika uğraştım ve nihayet gönderebildim. Altıncı denemem sonrası gönderebildim. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil