.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE&HER TÜRK ASKER DOĞAR

22 Eylül 2010 Çarşamba

Newbaharca PROBLEM ÇOCUK

      
      

        Bugün perşembe, okulun 4. günü.

        Gece uyumamakta direnen velet, sabah uyanmamak için direniyor. Gözlerini sımsıkı kapadı, açsa uykusu kaçacak!

         Gece uyu artık demekten, sabah uyan demekten sesim gitti bugün.

         Sabah kalktı, kahvaltısını yaptı, giyindi ve hala uykum var deyip koltuğa mayıştı. Ne diller döktüysem kar etmedi. Pek çok şeyide uykusunun yanına bahene edip okula gitmek istemedi.

          Yazmayı ve okumayı sevmediği için öğretmenin sınıfta yazdırdıklarına çooook diyor. Evde kitap okutamıyorum, okumadığı için yazılanları anlamakta zorlanıyor.

           Evde farklı, okulda farklı bir çocuk. Bugün bu yüzden epeyce canım sıkkın.

           Sabah ona okul için yalvarırken tutamadım kendimi ağladım en sonunda. İçime bişey gelip oturdu yine. Bugün çok mutsuzum. Çok ağrıma gitti. Okulu ve okumayı sevmeyen bir oğlum var benim. Hatta yaramaz, aksi, tembelllll...

            Burdaki sınıfımızın en tembel öğrencisi benim oğlan sanırım. Diğer çocukları gözlemlediğim kadarıyla bunu farkettim. Onların yazıları çok düzgün ve cıvıl cıvıllar. Öğrenmeye istekli, öğretmenle diyalog içindeler.

Niye benim oğlum böyleeee...

Çok canım sıkkın. Tam ikna ettim önlüğünü geri giydirdim, kapıdan çıktım ki gelmek istemedi yine. Sinirlendim, bağırdım, dövesim bile geldi.

             Bazı konularda hep kendimce çözümler bulmaya çalıştım. Kimisi işe yaradı, kimi yaramadı. Bu sefer sanki elim kolum bağlı. Hediyeler, hoşlanacağı şeyler nafile. Hiç biri onun okulu sevmesine yetmiyor.

Öyle bir lanet inadı var işte. Lanet, lanet, lanet...

Şimdi kös kös oturup çizgi film seyrediyor. Üzerinde önlükle. Ona bilgisayarı yasakladım bugün.

Sanki bu sene hiç geçmeyecek gibi geldi bir an. Sanki hep böyle sıkıntılı geçecek günler, hep yalnız, hep mutsuz...

Yarın farklı bir gün olmayacak sanki!...

Henüz 3 ay oldu ama ben pes ettim gibi. Çok yoruldum gibi!...

Belki bu sabah ki öfkem ve levo yüzünden böyle düşünüyorum. Normal bi çocuk değil.

           Bugün beni ne kendime getirebilir? Hiç bilmiyorum. Canım feci sıkkın!!

9 yorum:

  1. Sevgili Nrwbahar yalnız değilsin.
    Benim oğlumda aynı. okul fobisi hasta etti şimdi babasıyla sağlık ocağına gittiler. hemen akabinde yazını okudum. benimki okulda ağlıyor. Annemi isterim diye mızıldanıyor. okulda ders yapmıyor ama evde dersini muntazam yapıyor. ne yapacağımı şaşaırdım. bu gün okula gitmeyeceğim hastayım diyor. ne ateşi var ne öksürüğü mevsimsel bir burun tıkanıklığı var. hepsi bu.

    Dün bende senin gibi sinirimden ağladım. oda bende karşıklı ağlaştık. içime bir sıkıntı çöktü yüzüm düştü gözlerim çöktü. ama sadece biz değiliz buna inan. Bir sınıf velisi ben dayanamıyorum galiba eczaneye gidip pasiflora şurup alıp içeceğim dedi :))) galiba bende bir post yazıp içimi dökeceğim. Allah yardımcımız olsun. Sen yinede çocuğuna yazdıklarını burada içini döktüğün gibi tembel yaramaz, deme bu daha kötü yapıyor inan.

    YanıtlaSil
  2. ipin ucunu çok sıkmadan asla bırakmamak gerek :)
    bugünlerde önerebileceğim tek şey sabır sabır sabır :)

    YanıtlaSil
  3. Sayın newbahar kardeşim,
    Yazınızı okurken gerçekten hüzünlendim..
    Çünkü aynı tür benzer olayı muhterem eşim yaşamıştı. Benim tayinim çıkınca çocuklar okullarından çevrelerinden olmasınlar diye tek gitmiştim büyük oğlum orta 1 e gidiyordu ve sorunlar da o dönem çıkmaya başlamıştı.
    Naçizane bu konu üzerine bir kaç laf sarfetmek istiyorum izninizle..
    Çocuğunuzda ki sorunları bir anne olarak değil de bir arkadaş olarak çözmeyi deneseniz. Her düştüğünde kaldıran siz olmayın elleri üzerine kalkmayı bilsin.
    Çocuğunuzun kaç yaşında olduğunu bilmiyorum ama okulundan yada sınıfından bir sıkıntısı olabilir bence bu durumu özellikle araştırmanızı öneririm. Zira tecrübeyle sabit olan bu durumu ben oğlumda fark ettiğimde yolun yarısını çoktan geçmiştik. Çünkü ben yanlarında değildim evden okula diyen çocuk meğer okulda bazı öğrencilerden dayak yediğinden okuldan kaçıp arkadaşları ile dolaşıyormuş Rahmetli Prof Dr Atalay Yörükoğlu hocaya gittik ve derhal aile bütünlüğünü sağlamamızı tavsiye etti aksi taktirde çocuğun ileride çok daha büyük çıkmazlara girebileceğinden söz etmişti tayin olup geri gelinceye kadar bu yaşam şeklimiz çocukta derin izler bırakmıştı. Hoş okudu eğitim yaptı ama ne bende sağlık kaldı ne de takat aman dikkat edin.
    Gerekiyorsa Psikologa danışmayı ihmal etmeyin n'olur. Çünkü ilerleyen zaman çok daha beter sahneler çıkartabiliyor insan karşısına.
    Yüce Allah'ımdan size güç ve kuvvet vermesini diliyorum gayet iyi anlayabiliyorum sizi Cenab-ı Allah yardımcınız olsun. Hele Anne olunca daha bir sıkıntı daha bir özveri.
    Eşim kızdığında sizi doğuracağıma taş doğursaydım diye feveran ederdi haklı olarak hoş şimdi keyif sürüyoruz ama çektiğimiz sıkıntılar bizi çoook yaşlandırdı. Aman sakın siz yaşlanmayın diyorum.
    Sonuz sevgi ve saygılarımla

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Siyah Kelebek, sende benimle aynı durumdasın. Tek fark eşin yanında, çocuklar babasız değil.
    Bugün öğretmeniylede uzun uzun görüştüm. Bu süreç geçici dedi ama bilemiyorum.

    Suskunlarülkesi, sabıra o kadar çok ihtiyacım var ki...
    Evet sabrediyorum ve sabretmem gerek.

    Sayın Haykırış Baba, aile bütünlüğünü sağlamamız şu anda mümkün değil. Ne eşim gelebilir ne beiz oaraya gidebiliriz.
    Kendim hem ana hem baba olmak zorundayım. Konuşarak ilgi ve şevkatle yaklaşmaya çalışıyorum ama bu yalnızlık beni sıkıntıya sokuyor.
    Ayrı kalmak çok acı.
    Bir uzmana danışmayı bende düşündüm ama sanki oda bir çözüm bulamayacakmış gibi geliyor.
    Teşekkür ederim ilgi ve desteğiniz için.

    YanıtlaSil
  5. Sıkma canını sevgili Newbahar, hepimiz aynı dertten muzdaribiz... Değişirler inşallah, umudumuzu koruyalım sabırla... Selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Canımcım bak şimdik,
    Yaştaşım ve komşumuz bir akranım vardı.
    Aynı senin Levo'nun halleri hem de Lise 1'e kadar nerdeyse.
    Herkes oğlan okumayacak belli diyordu.
    Lisede buna bir çalışma aşkı geldi sana anlatamam. Hepimizin öğrenci olmaktan bıktığı o günlerde bu çocuk ilk defa ders çalışmaya başladığından aman pek bi hevesliydi.
    Sonra Hacettepe Tıp kazandı o.
    Diyeceğim o ki; her işte bir hayır vardır. Tıpkı çalışkanlıkta olduğu gibi tembellikte de "geçicilik" sözkonusudur.
    Hele hele ilk defa taşındığı yeni bir şehir ve yeni bir okulda bir de babasının yanında olmadığından kaynaklanan bir asabiyet Levo için gayet normal bir durum.
    Benim bildiğim Newbahar onu n'apar yapar:-))) anladın sen.
    Panik yok, işler yoluna girer yani.
    Oh be.
    Öptüm hepinizi...

    YanıtlaSil
  7. Newbaharcım evet aramızda bu fark olmasına rağmen bir baba anne gibi olmuyor. Babası çok özendin sen bu okul işine deyip benle dalga geçiyor. Bu nasıl ders yahu ünüversiteyemi gidiyor bu çocuk deyip köşeye çekliyor. daha bir hafta olmadan ben bitti. feci moralim bozuk.

    YanıtlaSil
  8. Teşekkürler Deliler teknesi, of bu dertler olmasa :)

    Sevgili dost Ecehan, senin verdiğin örnekten benzerini bizim hocanım (annem) da anlatır hep. Aslında zeki bi velet biliyorum ama!
    Hani yazısı güzel olsa, bol bol okusa ne olurdu :)
    İyiki varsın.

    Ah siyah kelebeğim. Yarın düzelir mi moralimiz dersin?

    YanıtlaSil
  9. 2-3 yıl sonraki halimi mi gördüm ne yazını okuyunca? Off ya ne zor... Şimdiden düşünüp üzülmeyeceğim ama sana kolaygelsin sevgili Newbahar, dilerim değişir veya düzelir.

    YanıtlaSil