.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE&HER TÜRK ASKER DOĞAR

16 Eylül 2010 Perşembe

Newbaharca

      Canım sıkkın. ÖYlesine eften püften yazasım geldi şimdi. Sabahtan herşey iyiydi. Sonra bi sıkıntı çöreklendi, savmak ne mümkün!
       Çocukları sinemaya gönderdim. Güya evimi silip süpürecektim. Sonra Zeliha Hocanım geldi (annem olur kendileri). İki lak laktan sonra beraber muhtarlığa gittik. Muhtarlıktan okuldan istedikleri ikamet belgesini aldık. Sonra çocukların nakili için okula.
        Kaçıncı gidişim. Zaten şu memlekete geldim geleli hiçbir işim bir kerede hallolmadı. Müdür, müdür yardımcısı pek bi soğuk geliyoırlar bana. Benden sonra nakil için gelen veliden kayıt parası istediler. Benden niye istemediler, (iyikide istemediler)
         Alpişin TC sini yanlış almışım. Ne salaklık ama. Tabi müdür yardımcısı o numarada öğrenci bulamadı haliyle.
         Zeliha Hocanımı gönderdim, eve geldim, TC yi tekrar kontrol ettim. Oooofff of eşimin TC kimlik nosunu almışım. PÖFFF!!!
          Tekrar okula dönmek istemedim. Bi daha gitsem ne yol aşınır ne ayaklar...
Aksilikler canımı sıkıyor. Bütün ev temizleme hevesim kaçtı.
          Film bitmek üzeredir sanırım. 1 saate kadar çocuklar gelir. Hatta toparlanıp onları çarşıdan ben mi karşılasam!
Bilmem!, bilmiyorum. Tekrar üzerimi değiş, yola çık, otobüs bekle... Uzun iş. En iyisi çıkmamak.
          
         İnsanların yüzünde gülümseme eksik. Konuşurken gülümsemeden konuşuyorlar. Böylelerini görünce sinirim bozuluyor ve ne diyeceksem unutuyorum. Bir an önce öyle ortamlardan çıkmak en iyisi. Çıkmaktan öte kaçmak gibi geliyor bana.
       
          Şu klavyenin tıkırtısı ne hoş. Ruhunu dinlendiriyor insanın. Biraz rahatladım mı? Bilmem!...

           Şu andan itibaren hiçbirşey bilmiyorum.

           Apartmanın yanına çöp atmış geri zekalının biri. Gidip onu alayım. Elime mi yapışacak. Etraf naylon, pet şişe, kağıt parçaları kaynıyor. Bu belediye neden bu bölgeye bakmıyor?
Cevap çok açık. Burda oturan kesim bu partiden değil.
           
              Geçen yan apartmandan çıkan göbekli ve kel adam elindeki kağıt parçalarını ağaçların arasına attı.
''Sizde atın, bende atayım, burası çöplüğe dönsün'' dedim benden yaşça büyük olan komşuma!!
Ne dese beğenirsiniz ''Herkes atıyor''

''Tamam işte bende onu diyorum'' herkes atsın, belediye toplamasın şu güzelim sokak ne halde şimdi.

Oysa ben burayı seviyorum. Çam ağaçları, sessiz, huzurlu...

Karadenizde yağmur varmış. Sisili dağlarım sis içindeymiş. Özlemedim. Ordan hiç bir mekanı ve hiç kimseyi özlemedim. Arkalarından lanet okuyasım geliyor zaman zaman.
  
           Haydi kaldır k.nı Newbahar. Evimi süpüreceksin, dışarı mı çıkacaksın, telefonla birilerini mi arayacaksın, ne yapacaksan hadi gari kalk ökürden.

Bi gün öz şivemle bişeyler yazayım. Bunu kapalıkapılar (eşim) iyi yapardı. Hatta onun bloğundan bir yazı çalıp yayınlayayım size. Tam bir komedi.

Ben komik şeyler yazamıyorum. Yapımda yok. Normaldede komik ve girişgen değilimdir zaten. Soğuğum yani. O yüzden bir çok sevdiğim insanın telefonunu alıp alıp arayamıyorum. Çekinti işte.

          Aaaaaa habire yazasım geliyor.

BİR OF ÇEKSEM KARŞIKİ MAHALLE SALLACAK:))

                                                                                    Muhabbetle...

8 yorum:

  1. çok değişik bir Newbahar yazısı olmuş,iyide olmuş,arada bir içini dök bize...seni seviyoruz...

    YanıtlaSil
  2. Sanırım bendeki en sevdiğim özellik;konuşurken gülümsemek...Çünkü ben de sinir oluyorum böylelerine...
    Sen soğuk musun?
    Biz seninle konuşurken hiç soğukluk hissetmiyorum amaaaa:))
    Ben de çekingenim.Garip ama gerçek bu:)
    Bi offff çek,salla mahalleyi oh:)

    YanıtlaSil
  3. "Kırık cam teorisi" bu ismi "atılan çöp teorisi" olarak değiştirdim ben.Ne olacak herkes atmış demeden arasıra atılanları biz toplasak...Aynı dertten ben de muzdaribim.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  4. Daha sonra üzerimi değiştim. Elime battal boy çöp torbası aldım, birde plastik eldiven.
    Önce bahçeden başladım, sonra sokak ve apartmanın etrafı...
    Geri zekalının attığı çöp poşetini toplamak kolay olmadı. Köpekler eşelemiş geceden.
    Ve koskoca battal boy çöp torbası ağzına kadar doldu. Pet şişeler, cips ve dondurma ambalajları, pastorize süt kutuları (bunları nasıl sokağa atarki insan), evet-hayır broşürleri, marketlerin indirim dergileri vs. vs.

    YanıtlaSil
  5. Farklı bir Newbahar esintisi olmuş bu. Yine güzel, yine içten. Yaşamın içinde her şey var. Hepsi de ayrı oyalıyor insanı. Başka türlü zaman nasıl geçer...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. eski Nevbahar mı gelmiş ne:)) hadi asma suratını kalk bak işine kolay gelsin canım sevgiler selamlar

    YanıtlaSil
  7. merhabalar bazen böyle yazmak içimizin sesini yansıtmak güzel oluyor ...çöp atıyorlar bir de yerlere tükürenleri görüyorum..

    çocukluğumda herkes evinin önünü süpürürdü..

    çevresine karşı duyarsız olanlara,söyleyecek söz bile bulamıyorum..
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  8. Newbahar'ım, benim de bir of çekesim var ve çekersem dünya sallanacak :) Şu an ufak ufak çekiyorum ev sallanıyor :) Kısacası o sıkıntılı haller tüm bavullarını alıp bana da yerleşti. Sanırım son zamanların en bunalımlı halimi geçiriyorum. Biri sanki gırtlağıma yapışmış boğazlıyor gibi :)

    Kapalıkapılar'ın şiir ve yazılarını özledik.
    Çal da biz de okuyalım :)

    Canımcım dünyanın derdi bitmiyor aman deyip boşverilmiyor. Ne yapalım bazen sıkıntılı bazen mutlu bu hayatı böyle götüreceğiz artık.

    Dilerim mutlu günler hep seninle olsun.

    YanıtlaSil