.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE&HER TÜRK ASKER DOĞAR

22 Aralık 2009 Salı

KAPANIR KAPILAR...




''Ah etsem kime dokunur ziyanım,
Beyhude gelir bana bu isyanım.''






İlk günleriydi...
Yeni gelin edasıyla, işveli ve de cilveli açılırdı her daim.
Geceden bozma sabahlarda, güneşin alaca karanlığa karışması çok değilken başlardı mesaisi.
Fotr şapkalı asil eller okşardı ilk onu. Bilirdi, kapıdan ilk çıkan efendinin en son döneceğini.
Gün öğlene dönmek üzereyken usul usul göğsüne vururdu bir çift pamuk el.
Bir kahve içimlik zaman yolcusuydu komşular.
Uğurlama merasimi dakikalarca kapı önünü muhabbetlerine dönsede, kulak kabartmazdı mahalle ağzı söylentilere.
Acele acele yumruklanırdı heyecanını bastıramayan haylazlar tarafından...
Kimi yetişilmesi mümkün olmayan bir hızla kaçar, kimi elinde meşin top, azıcık dikelirdi.
Temiz, pak çıkan çocukların, kirli dönüşlerini beklerdi.

Bazen olurdu ya gecenin bir yarısı! Yarı korku yarı ölüm acısı...
Yardım için vurulurdu göğsü çaresiz eller tarafından, bir çare bulmak umuduyla.
Meraklı bekleyişlere gebe kalırdı saatler. Haberi gelirdi evsahibesinden önce, derin uykuya dalan gözlerin veya dünyaya merhaba diyen bir bebeğin.

Yorulurdu yorulmasına lakin, şikayeti yoktu halinden...
Kolay mıydı aslında bir öte bir beri gidip gelmek!...
Mevsimin sonbahara döndüğü günlerdeydi, hiç unutmaz...
Sık sık vurulur olmuştu göğsüne beyaz entarili, siyah çantalı adam tarafından.
Hızlı adımlarla girdiği yapıdan, çıkardı düşüncelere dalaraktan...
Karanlığa ve yağmura eşlik ediyordu Saba makamında ki ezan... İçerden gelmekteydi, binbir feryada karışmış isyan...
İlk defa göğsüne dokunmadan çıkan bu adam, ruhunu almış, bedenini bırakıp gidiyordu.
Onun akabindeydi Hoca Efendi'nin dört kolluyla gelişi, mübarek elleriyle kapıyı ardına kadar itişi...


Çok sürmedi, bu kalabalık, bu hengame, bu çaresiz isyan...
Normaldi...kimbilir kaç kişi göçerdi bu dünyadan...

Mevsim kışa döndü, parke taşlı sokağı kar kapladı.
Yolların ıssızlığına eşlik etti bacalardan tüten is kokuları...
Dört tekerli makinenin kulağı tırmalayan kornası yankılandı sonra.
İçerden derin derin iç çekişlerin ardından, kilitleme sesleri duyuldu.
Yorgun adımlar, son kez dokundu kapının yorgun göğsüne...
Geri geri mızmızlanarak açıldı;''Gitmeeee'' dercesine.
Yaşlı gözler son bir bakış için aralandı, akabinde kapı hoyratça kapandı.


newbahar

12 yorum:

  1. Güne şiirle başlamalı. Duygularımızın da sığınacak bir limanı olmalı. Tebrik ederiz. Yüreğinize sağılk...

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Newbahar'cığım harika bir anlatım.Ne diyeceğimi bilemiyorum.Kaplar,hayat ...bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden.Ellerine sağlık,çok duygulandım.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. Efendim, saygılarımla, Merhabalar; "Kapanır Kapılar" konulu bu güzel duygu, özlem, hasret ve hicran yüklü anlatınızı büyük bir keyif alarak zevkle okudum. Bu anlatıyı yazan ve bizimle paylaşan kaleme, emeğe, yüreğe ve gönüle sağlık ve sıhhatler dilerim. Selam ve saygılarımı sunarım.

    Görüşmek dileğim ile (Kapalıkapılar Nasıllar? Lütfen selam söyleyin. Çünkü blogcu yine göçük!)

    YanıtlaSil
  4. Efendim, Merhabalar; Blogger 'de makinayı çok kasıyor, onun dışında pek kusur göremiyorum. Biraz evvel yazdığım yorumu gönderebilmek için ne canbazlıklar yaptım. Selamlar

    YanıtlaSil
  5. Anlatım tarzın öyle yumuşak ve öyle hoş ki seni her okuduğumda iyi ki seni tanımışım diyorum çünkü çok büyük bir haz alıyorum satırlarının arasında yolculuk yaparken. Harikaydı Newbaharım hem de çoook...
    Eksik olmasın kalemin senden, sen de bizden...
    Not: Hikaye yarışması sonucundan haber var mı merak ettim. Sevgilerimle canım...

    YanıtlaSil
  6. bu şiirini ilk okuduğum günlerde daha seni tam olarak tanımıyordum.. Yani bu denli güzel dizelerin, tanımadığım .. ummadığım bir kalemden dökülebileceğine inanmamıştım.. O nedenle belkide ısrarla sayfanın müdavimi oldum.. ve gördüm ki, senin derya gibi dünyana açılan kapılar eskimeyecek sevgili newbahar.. Yürekli kızsın sen ve ben seni çok seviyorum..

    Yalnız allah rızası için şu müziği hemen değiştir!!

    YanıtlaSil
  7. Bu, seni ilk tanıdığım yazı. İlk buna yorum yapmış ve sonrasında sürekli okumuştum.

    Hatırladım ve gülümsedim...

    Selamlar...

    YanıtlaSil
  8. Her zaman derim bunu ama seni anlatmak gerçekten zor,her şeyi becerebilmek'te,tad veriyorsun sisli dağların perisi.

    Küçük kartalıma söyle üzülmesin,hepinize kucak dolusu sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. Bir eski kapı önünde kaç sahne canlandı gözümde...
    Bunu yaptıran da senin anlatımındaki güzellik..

    Sevgiler newbahar.

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar güzel.
    "Gitmeee" en çok bir kapıya yakışırmış. Taa içimde hissettim.

    YanıtlaSil
  11. cok duygusal bir anlatım çok etkilendim..sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  12. Bir bulut olsam, çisil çisil indirsem yükümü, ya da bir tufan olsam; yine de anlatamam bu derinliği...Çok iyi geldi yine, yeniden...

    YanıtlaSil