.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE&HER TÜRK ASKER DOĞAR

14 Haziran 2010 Pazartesi

YAĞMURDAN ISLAK (6.BÖLÜM)

Kapının önünden geçen taksilerden birini durdurarak bindiler. Zerrin hala kendinde değildi. Yaşlı adamın göğsüne yaslanmış başı arabanın hızıyla öne düşüyordu. Uzun, siyah saçları yağmurun nemini hapsetmişti üzerinde.


Hastaneye geldiklerinde acil kapısının önünden hemen sedye getirdiler. Sedyenin hızından bir kez daha savruldu Zerrin' in saçları geriye. Bu sefer zaman Naci Bey için durmuştu sanki. Pişmanlıklar kemiriyordu içini. Pişmanlıklar, nedenler, niçinler ve keşkeler...

En çokta keşkelere yanıyordu Naci Bey. ''Keşke daha ilk başlarda, zorlada olsa onu hastaneye getirebilseydim''

Acilde gerekli müdahalelerin ardından Zerrin'i dinlenmesi için müşahide odasına aldılar. Yarı baygın yatan Zerrin anca geceye doğru kendine gelebildi. Gözlerini araladığında yaşlı bir çift göz ona şevkatle bakmaktaydı. Naci Beyin tombik ellerine sıkı sıkı yapıştı Zerrin. ''Hastanede miyim'' diye sordu.

Naci Bey'in ''evet'' cevabına karşılık bir damla yaş süzüldü gözünden. Zerrin'in saçlarını okşadı Naci Bey. ''Her şey düzelecek Zerrin, bak göreceksin. Hele sen bi iyileş!...''

O gece yanlarına rutin zamanlarda uğrayan nöbetçi hemşirelerin dışında hiç kimse gelmedi.

Zerrinin kalbinde elbet bi beklediği vardı. Her kapı açıldığında karşısında görmek istediği biri.

Zerrin bu hastane odasında kendine itiraf ediyordu artık, kalbine gömdüğünü sandığı aşkını.

Ertesi gün Naci Bey Zerrini hastane odasında hasta bakıcıya emanet ederek dışarı çıktı. Dükkanın kapısına ''birkaç gün yokum'' yazmak için. Emlakçı Dükkana geldiğinde endişeli bakan gözlerle Ali İhsan karşıladı onu. Durumu vaziyetinden daha bir acıklı duruma sokarak anlatan emlakçı Aliihsan'ın ısrarına dayanamayarak hastaneye onu gönderdi ve kendisi o gün dükkanda kaldı.

Ali İhsan yolları koşarak tüketiyordu. Kalbinde yeni yeni başlayan heyecan ve hiç tanımadığı duygularla koşuyordu hastanede yatan Zerrin'e. Pencereden dışarı dalmış olan siyah gözler de kapının açılmasıyla o yöne çevrildi. Ali İhsan biraz olsun yatışmış Zerrinin gözlerine bakarak ''geçmiş olsun'' dedi.

Zerrin Aliİhsan'ı gördüğüne memnun olmuştu. Tuttu ellerinden genç adamın ve Zeynel'i sordu. Zeynelin durumunu şimdi söyleyemezdi lakin ne kadar erken öğrenirse o kadar iyiydi belkide.

''Şimdilik bi haber yok. Eğer bi haber alırsam sana söylerim elbet'' dedi Aliihsan.

Zerrin'in tamamen iyileşmesi haylı zaman alacaktı. O yüzden doktoru onun daha bir hafta daha kalmasının kendisi için iyi olacağını söylesede hasta kız biran önce evine dönmek istiyordu. Nihayetinde Naci Bey'in ve Aliihsan'ın ısrarları bu kez Zerrin'e pes dedirtiyordu. Hasanede kaldıkları süre içinde emlakçı ve Ali İhsan dönüşümlü olarak Zerrine refakat ediyorlardı. Hastanenin bu iki kişilik odası kimi zaman doluyor, kimi zamanda Zerrinden başka yatan hasta olmuyordu. Zerrin uzun zamandır o odanın müdavimi olmuştu.

O günde odada Zerrin'den başka kalan hasta yoktu. Ali İhsan biten bir ilacın tedariği için dışarı çıkmıştı. Hava gündüz olmasına rağmen oldukça karanlıktı. Bu karanlık az sonra başlayacak yağmura gebeydi elbet.

Odanın kapısı açılırken içeriye giren doktor Tuncer'in ta kendisiydi. Tuncer elinde ki vizite notlarına bakıyor bir halde gülümseyerek hastaya soruyordu. ''Nasılsınız bugün bakalım''

Zerrin'in özlediği ve yıllar yılı hasretini çektiği adamdı o. Yıllardan beri kendine itirafının bile sakıncalı bulduğu yasak aşkıydı. İki genç göz göze geldiklerinde zaman yine durmaktaydı ne yazık ki.

''Zerrin'' dedi Dr. Tuncer...

''Sen! yıllar sonra... Hiç değişmemişsin''

''Sen değişmişsin'' dedi Zerrin doktora. ''Yıllar oldu değil mi görüşmeyeli. Kaç yıl? Okulunu saymazsak 6-7 yıl oldu sanırım.''

''yedi yıl'' diye karşılık verdi Tuncer.

Zerrin konuşacak birşeyler bulamıyordu artık. Laf olsun diye sordu ''Eşin ve çocuğun nasıl''

''Eşimi ve kızım Zerrin'i iki yıl önce trafik kazasında kaybettim''

Zerrin laf olsun diye sorduğu bu sorunun ardında hem pişmanlık duymuş hemde kendi ismini duyup çok şaşırmıştı. Demek Tuncer kızına onun adını vermişti ve demek oda hiç unutmamıştı onu.

''Üzüldüm, başın sağolsun'' dedi Zerrin.

Doktorun adı koridorlarda yankılandığında ikiside sadece gözleriyle vedalaştılar. Zerrin şimdi pencereden seyrine daldığı yağmur damlalarıyla yarışıyordu adeta.

O ilk karşılaşmadan sonra Zerrin başucunda ki vazoda yedi tane kırmızı gül buldu. Hemen hemen her sabah güllerle açtı gözlerini. Bu yedi gülün anlamı elbette hiç telafisi olmayan ayrılığın hikayesini yansıtıyordu.

Doktor Tuncer artık gündüzleri daha sık uğrar olmuştu Zerrin'in yanına. Hatta Naci Bey de bu hasta doktor ilişkisi dışında eski bir aşkın öyküsü olduğunu biliyordu artık. Zerrin bir baba bildiği Naci Bey'e herşeyi anlatmış ama ne yazık ki ona karşı karşılıksız sevgi duyguları besleyen Ali İhsan'a anlatamamıştı. Belkide günler sonra mantığını ön plana çıkararak yeni bir karar vermesi gerekecekti. Halen gönlünde kapanmayan yara olan Dr. Tuncer mi, yoksa zor günlerinde yanında olan Ali İhsan mı. Bunu elbet zaman gösterecekti.



Nihayet hastaneden çıkma vakti geldiği gün, bütün çıkış işlemlerine Aliihsan koşturdu. Naci Bey se Zerrin'in toparlanmasına yardım ediyordu. Solgun beden son kez hastane koridorlarını adımlarken karşısına Dr. Tuncer çıktı. Tuncer her zaman ki gülümseyen gözleriyle ''demek beni bırakıp gidiyorsun artık'' dedi. Zerrin bunda gülümseyecek bir şey bulamadı ve cevabı Tuncer'i derinden yaraladı.

''Yıllar önce sen beni bırakmıştın, belki sıra bendedir ha ne dersin''

Tuncer'in pişmanlıkla yanan kalbini Zerrin görebilseydi eğer bu cümleyi sarfedip Tuncer'i yeniden yaraladığı için bin pişman olabilirdi.

Zerrin ne kadar da iğneleyici konuşsada Dr. kendi kendine bunları hakettiğini düşünüyordu. Zerrin sonuna kadar haklıydı aslında. Geçmişe dönmenin imkanı olabilseydi eğer Zerrin'le evlenmiş ve hayatından kalıcı izler bırakarak ayrılan eşi ve kızını hiç tanımamış olacaktı.Aslında bilemiyordu geçmişe dönebilmeyi mi isterdi veya bugünü sil baştan yaşamayı mı...

Belkide bu günden sonra Zerrin'i hiç görmemek en mantıklısı olacaktı. Yoksa biri geçmişin acı izlerini her an yüzüne vuracak, diğeride her gün gözlerinin içine baktıkça bir değil bin kere pişmanlıktan ölecekti. İşte bu yüzden son kez vedalaşarak ayrıldılar.

Zerrin, Naci Bey ve Ali İhsan yanında olduğu halde geriye dönüp bakmadan çıktı hastane kapısından. Lakin yine gözyaşları söz dinlememiş dışarda yağan yağmurla yarışa girmişlerdi bile. Ali İhsan yavaş yavaş olayı kendi içinde çözümlemeye başlamıştı. Zerrinin gözlerinde gördüğü yalnızca bitmemiş bir aşkın gözyaşlarıydı. Sırf bu yüzden sevmek adına kalbinde hissettiği ne varsa sileceğine kendi kendine söz veriyordu o dakikalar.

Müsade isteyerek yanlarından ayrılan Ali İhsan kendini boş sokaklara saldı. Her defasında Zerrinle ıslandığı bu sokaklar yalnızlığına eşlik ediyordu artık. Sonrasında Ali İhsan yürüdü, yürüdü...

Hastane çıkışında bindikleri taksi tam apartmanın kapısı önünde durdu. Zerrin'in hastanede kalması nerdeyse onbeş gün olmuştu. Özlemişti bu eski döküntü evini, sokağını, bunaklar kahvesi ahalisini. Hatta Ömer'i ve Rafi'yi de.

Naci Beyin koluna girmiş bi halde merdivenleri yavaş yavaş çıktılar. Ev yine her zaman ki gibi soğuk ve kasvetli idi. Naci Bey, Zerrin'i dağınıklığı hiç bozulmamış yatağına usulca yatırdı.

Biraz dinlenmesi hususunda uyardıktan sonra sobayı yakmak için odun almaya bodruma indi.

Bodrumun kesif nem kokusu ve fare tıkırtıları içinde fazla kalmakk istemeyen Naci Bey koluna sıraladığı epey bi odunu alarak geri eve çıktı. Zerrin eve gelmenin huzuruyla, yeniden doğmuşcasına çoktan uykuya dalmıştı. Naci Bey, Zerrin'in her akşam baktığı pencere kenarına sandalyeyi çekip dışarıyı seyre koyuldu. İçerde yalnızca odunların yanarken çıkardığı tok seslerden başka bir ses yoktu artık. Bu sessizlik ya derin bir huzurun veya fırtına öncesi sessizliğin habercisiydi.



.../...

3 yorum:

  1. İkisi bir aradaymış görmemişim. Ama tekrar etmeden geçemeyeceğim. Arayı çok açmayın, merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Hikaye demişsiniz ama roman tadında olmuş bu hikaye.
    Ellerinize sağlık. Sonucu da dramatik olacak gibi.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil